Yılın 5 ayı kömürün başında yatıp kalkıyorlar


Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde yılın 5 ayı boyunca meşeyi birçok işlemden geçirerek odun kömürü üreten üreticiler, ağacı yakarak elde ettikleri odun kömürü için gece gündüz başında nöbet tutuyor.


“Odunu dışarıdan getiriyoruz, burada kömür yapıyoruz. 3-4 kuyu var; 2 kuyu dışarıda, 2 kuyuda topraklama yapıyoruz. Onlarla birlikte ayda yaklaşık 35-40 ton kömür üretiliyor. Vatandaş bunun keyfini sürüyor, biz ise zahmetini çekiyoruz. Burada eziyetten başka bir şey yok. Kazanan da zaten tüccar, biz burada bir şey kazanamıyoruz. El emeğimizi 40 liraya veriyoruz ama hiçbir şey kazanamıyoruz. Dışarıdakiler fiyatlarımızı düşürüyor. Bazen aracılar gelip bizden 40 liraya alıyor, 60 liraya satıyor.”


“Meşe odunu kamyonla, tırla geliyor. Yaklaşık 25 ton odun geliyor. Bunu 4-5 sefer elimizden geçiriyoruz. Ayırıyoruz, diziyoruz, kesiyoruz, samanlıyoruz, topraklıyoruz ve yakıyoruz. 15 gün bekliyoruz, gece gündüz başında duruyoruz. 15 gün sonra soğutuyoruz, sonra yavaş yavaş kuyuları açıyoruz. Kuyuların sistemi, eski sisteme göre daha iyi. 5 veya 6 ton odundan 1 ton kömür elde ediliyor. Yani koyduğun odunun hepsi kömür olmuyor. Hava şartları iyi giderse 5’de 1, kötü giderse 6’da 1 kömür çıkıyor. Adam bulamıyoruz. Adam bulsak beş ayda burada 100 ton kömür çıkarırız ama biz ancak yarısını, yani ortalama 50 ton kömür çıkarabiliyoruz. Millet, piknik alanlarında bunun keyfini sürüyor. Bir de fiyatlar pahalı diyor. 50 lira yüksek geliyor. Marketten aldığın kömür belli, 2 kilosu zaten 100 küsur lira, 160 lira. Kömür değil o. Marketten her gün alıyorsun. Bak, biz burada uğraşıyoruz, 24 saat bekliyoruz. Bunun yağmuru var, fırtınası var ama sefasını onlar çekiyor. Onlar yakıyor, sadece ‘pıtır pıtır’ yelpazeliyor. Yüzde 50’si mangal yakmayı bile bilmiyor. Alıyorlar gidiyorlar, ‘Yakıyoruz’ diyorlar, habire yakıyorlar. O yakanlar bizim için iyi müşteri. Bilen adam bizim için iyi müşteri değil. O güzel yakıyor, 10 kilo kömürü 2 ayda yakıyor. Öbürü 15 günde yakıyor. O, bizim için çok güzel müşteri. Ben onları gözlerinden öpüyorum.”
