Dünyanın en büyük kamerasının görüntülediği akılalmaz 6 gök cismi
Dünyanın en büyük dijital kamerasına sahip Vera C. Rubin Gözlemevi, nihayet ilk gözlemini yayımladı. 10 milyondan fazla galaksinin yer aldığı görüntülerin detay seviyesi insan gözüyle algılanamayacak kadar yüksek.
Messier 61 (M61) galaksisi, dışarıdan bakıldığında Samanyolu’nun nasıl görünebileceğine dair ipuçları veriyor. Belirgin spiral kolları ve merkezindeki dev kara delikle dikkat çeken bu galaksi, Rubin’in görüntüsünde alt kısımda küçük mavi bir spiral galaksinin hemen altında görülebilir.
Üst sağ köşede, üç spiral galaksi birbirine fazlasıyla yaklaşmış durumda. Kütleçekim etkisiyle biçimleri bozulmuş ve galaksiler arasında madde köprüleri oluşmuş. Bu tür birleşmeler evrende oldukça yaygın; bilim insanları Samanyolu’nun da geçmişte birçok galaksiyle birleştiğini düşünüyor.
Rubin’in gözlemi yalnızca uzak galaksileri değil, Samanyolu’na ait bazı yakın yıldızları da içeriyor. Kırmızımsı parıltısı ve pervane gibi ışık saçan yapısıyla dikkat çeken bu yıldızlar, gözlemevine çok daha yakın konumda yer alıyor. Teleskobun iç optiğinde ışığın dağılmasıyla oluşan bu etki, yıldızları galaksilerden ayırmada yardımcı oluyor.
Rubin’in gözlemi, yalnızca Virgo Kümesi’nin değil, daha uzaklardaki başka galaksi kümelerinin de izini sürüyor. Görüntüdeki her turuncu leke, milyarlarca yıldız içeren ayrı bir galaksiyi temsil ediyor. Gaz ve toz bulutları ise bu dev yapıları birbirine bağlıyor. Bizim galaksimiz Samanyolu da benzer bir yapı olan Virgo Süperkümesi’nin bir parçası.
Yan yana görünen iki spiral galaksi ilk bakışta çarpışmak üzere gibi görünse de aslında aralarında büyük bir mesafe var. Sağdaki NGC 4411 galaksisi 50 milyon ışık yılı uzaklıktayken, soldaki NGC 4411b yaklaşık 70 milyon ışık yılı mesafede yer alıyor. Her ikisi de Dünya’ya “yüzü dönük” olduğu için eşsiz bir görüntü sunuyor.
Fotoğrafta yer alan bazı spiral galaksiler, tam karşıdan değil, kenardan bakışla görülüyor. Bu yüzden spiral kolları seçilemese de, diske benzer ince yapıları dikkat çekiyor. Örneğin NGC 4343 galaksisinin merkezinde parlayan süper kütleli kara delik, etrafındaki maddeyi yutarak ışık saçıyor. Bu görüntüler, galaksilerin farklı açılardan nasıl göründüğüne dair harika bir örnek sunuyor.