Feminist terapi nedir? Ruh sağlığında toplumsal cinsiyetin rolü


Bireylerin yaşamlarında karşılaştıkları cinsiyet temelli baskı ve ayrımcılıklar, zamanla içinden çıkılamaz psikolojik sorunlara yol açabilir. Bu noktada feminist terapiden yararlanmak, doğru bir hamle olabilir.

1960’lı yıllarda, erkek egemen psikoloji anlayışına tepki olarak doğan feminist terapinin amacı, kadınların cinsiyetçilikten uzak bir terapötik ortamda destek alabilmesini sağlamaktır.
Toplumsal faktörleri göz önünde bulunduran bu terapi türü, bireyin kendi karar ve sorumluluklarını da önemser. Başlangıçta sadece kadınlara yönelik olsa da, zamanla tüm cinsiyet kimliklerine açık bir terapi türüne dönüşmüştür.

Kültürel Feminizm: Kadınsı değerlerin (örneğin şefkat ve duyarlılık) yüceltilmesini savunur. Toplumun cinsiyet farklılıklarını vurgulayıp kadınların güçlü yönlerini görmezden gelmesini eleştirir.
Radikal Feminizm: Toplumsal baskıların, özellikle ataerkil düzenin kadınlar üzerindeki etkilerine odaklanır. Terapinin politik bir araç olduğuna inanılır.
Sosyalist Feminizm: Toplumsal kurumların dönüştürülmesini hedefler. Cinsiyetle birlikte ırk, sınıf, cinsel yönelim ve din gibi kesişen kimliklere dair baskıları da analiz eder.

Feminist terapide kullanılan bazı yöntemler şunlardır:
Bibliyoterapi: Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, toplumsal roller ve güç dengesizlikleri gibi konular üzerine okuma önerileri sunulur.
Belirtiyi iletişim olarak görme: Tanı koymaktan ziyade belirtilerin toplumsal yapılarla ilişkisi analiz edilir. Örneğin iş performansı kaygısı, ataerkil toplum normlarıyla ilişkilendirilebilir.
Güç analizi: Cinsiyetler arası güç farkları incelenir. Bu, bireyin tüm sorunlarının topluma atfedilmesi değil, sistemsel etkilerin anlaşılması için yapılır.
Atılganlık eğitimi: Kişinin çeşitli ilişkilerde haklarını öğrenmesini ve güvenli ortamlarda kendini ifade edebilmesini destekler.
Yeniden çerçeveleme (Reframing): Sorunlara bireysel düzeyde değil, toplumsal ve yerel bağlamlarda bakarak yeni bir perspektif kazandırılır.

Kompleks travmalar ve travma sonrası stres bozukluğu
Ciddi ruhsal rahatsızlıklar (şizofreni, bipolar bozukluk, kişilik bozuklukları vb.)
Sosyoekonomik problemler
Yaşam evresi sorunları
Cinsel yönelimle ilgili meseleler
Fiziksel engeller


