Hayatın Tam Ortasında Bir Durup Bakış: Gökcan Sanlıman’dan Dingin Bir Sorgu

Hayat bazen sorularla konuşur. Cevaplardan kaçan, açıklamaktan çok hissettiren sorularla… Gökcan Sanlıman’ın Nasıl Hayat adlı şarkısı da işte böyle bir soruyla başlıyor ve bütün şarkı boyunca o sorunun etrafında ağır ağır dönüyor. Bir cevabı zorlamıyor; aksine, cevapsızlığın da bir tür dinginlik olduğuna inandırıyor bizi.

Sanlıman’ın sesi bu şarkıda alıştığımızdan daha içe dönük. Sanki kendi kendine mırıldanıyor ama o mırıltı bir şekilde hepimize ulaşıyor. “Nasıl hayat?” diye sorduğunda, bu soru bir isyan gibi değil, bir yüzleşme gibi yankılanıyor. Dinleyiciye bağırmadan, onu rahatsız etmeden ama kalbinin bir yerine sızarak dokunuyor.

Müzikal yapı sade ama akılda kalıcı. Gitara eşlik eden hafif elektronik tınılar, şehirli bir yalnızlığın fonunu çiziyor. Şarkı ilerledikçe minimal yapı bozulmuyor; aksine, bu sadelik duygunun yoğunluğunu artırıyor. Sanlıman, müziği abartmadan duyguyu büyütmenin mümkün olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Sözler ise oldukça kişisel. Gökcan Sanlıman burada bir karakter yaratmıyor; kendi hikâyesini, kendi sorularını paylaşıyor. “Yorgun ama pes etmemiş” bir ruh hâli var bu şarkıda. Bu yüzden Nasıl Hayat, sadece bir duygusal şarkı değil, aynı zamanda bir zaman kaydı. Bir ruh hâlinin, bir iç duruşun kaydı.

Sonuç olarak Nasıl Hayat, Gökcan Sanlıman’ın olgun ve dengeli müzikal anlatımının güçlü bir örneği. Dışarıdan çok içeriye bakan bir şarkı. Sözlerinde, müziğinde ve vokalinde aceleye getirilmiş hiçbir şey yok. Şarkı bitiyor ama sorduğu soru, insanın içinde kalmaya devam ediyor: “Nasıl hayat?”