Kendine değer vermeden hayattan tat almak mümkün mü?


Öz saygı, bireyin kendisine duyduğu değer ve güven duygusunu ifade eder. Öz saygısı yüksek olan kişiler, kendileriyle barışıktırlar, bu da sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımcı olur. Klinik Psikolog, Psikoterapist Dr. Yasemin Meriç Kazdal, yüksek öz saygıya sahip olmanın yollarını yazdı.
Mutluluk, modern insanın belki de en çok peşinden koştuğu ama bir türlü yakalayamadığı bir hâl. Peki neden? Çünkü çoğu zaman mutluluğu dışsal koşullarda arıyoruz: daha çok para, daha güzel bir ev, daha başarılı bir kariyer…
Ama gözden kaçırdığımız çok önemli bir içsel gerçek var: Kendimize olan bakışımız, yaşamdan aldığımız tatla doğrudan ilişkilidir.
İşte bu noktada devreye giren kavram: öz saygı.
Psikolojik iyi oluşun temel taşlarından biri olan öz saygı, bireyin kendine değer vermesi, güçlü ve zayıf yönlerini kabul edebilmesi ve kendine karşı şefkatli bir tutum geliştirebilmesiyle ilgilidir.
ÖZ SAYGISI YÜKSEK OLAN KİŞİLER NASIL FARK YARATIR?
Yüksek öz saygı; sadece iyi hissetmek değil, aynı zamanda hayata karşı daha sağlıklı durabilmek demektir. İşte güçlü öz saygıya sahip bireylerin ortak özellikleri:
- Kendilerini güçlü ve zayıf yönleriyle kabul ederler.
- Kendi kararlarına güvenirler.
- Eleştiriye açıktırlar.
- Gerçekçi hedefler koyar ve kolay kolay vazgeçmezler.
- Sınır koyma konusunda nettirler.
- Sağlıklı, doyurucu ilişkiler kurarlar.
- Başkalarının başarılarını tehdit değil, ilham kaynağı olarak görürler.
- Sorunlara çözüm odaklı yaklaşırlar.
- Bu bireyler, hem kendilerine hem çevrelerine karşı saygılı bir tutum geliştirir. Ve bu, mutluluğu kalıcı kılan psikolojik bir zemin hazırlar.
ZAYIF ÖZ SAYGI NEYE YOL AÇAR?
Öz saygısı düşük olan bireyler içinse tablo oldukça farklıdır. Genellikle içsel dünyalarında kendilerini değersiz hissederler ve bu his, dış dünyadaki tüm deneyimlerini olumsuz etkiler:
Kendi eksiklerine fazlaca odaklanırlar. Başarılarını küçümserler. Yeni şeyler denemekten kaçınırlar. Eleştiriden korkarlar. Sürekli başkalarıyla kıyas yaparlar. Sınır koymakta zorlanırlar. Kendi fikirlerini değersiz görürler.
Bu bireyler, dış onay arayışına bağımlı hâle gelir ve kendi iç seslerine güvenmekte zorlanırlar. Sonuç olarak da doyumlu ilişkiler ve tatmin edici bir yaşam kurmakta zorluk yaşarlar. ÖZ SAYGI NASIL GÜÇLENDİRİLİR?
Öz saygı doğuştan gelen sabit bir özellik değildir. Geliştirilebilir ve dönüştürülebilir.
İşte bazı etkili adımlar:
Eleştirel iç sesi susturmak: Kendinize acımasız değil, objektif yaklaşın. Hatalarınızı değerlendirirken yargılayıcı değil, yapıcı olun.
Kendini tanımak: Güçlü ve gelişime açık yönlerinizi fark etmek, gerçekçi bir öz değer duygusu geliştirir.
Kıyas yapmamak: Her bireyin yolu farklıdır. Başkasının başarısı, sizin başarısızlığınız değildir.
Gerçekçi beklentiler belirlemek: Kendinizden aşırı beklentiler yerine adım adım ulaşabileceğiniz hedefler koyun.
Destekleyici iç konuşmalar: “Ben yeterliyim”, “Kendime güveniyorum”, “Bu da geçecek” gibi pozitif içsel ifadeler öz güveni destekler.
Öz bakım alışkanlığı: Bedeninize özen göstermek, kendinize verdiğiniz değeri pekiştirir.
Sınır koymak: “Hayır” diyebilmek, kişisel alanınızı koruyabilmek, sağlıklı ilişkilerin temelidir.
Profesyonel destek almak: Öz saygı ile ilgili zorlanmalar derinleştiğinde, bir terapistle çalışmak; kalıcı içsel dönüşüm için etkili bir yoldur.
SON SÖZ: KENDİNİ KABUL ETMEDEN HİÇBİR YERE GİDEMEZSİN
Mutluluğa, başarıya, sağlıklı ilişkilere giden yolda en temel eşik şudur: “Kendimi tanıyor muyum ve kendime saygı duyuyor muyum?” Çünkü dışarıdan gelen hiçbir ilgi, onay ya da başarı; içsel değersizlik hissini telafi edemez.
Kendini seven, kendine inanan ve bu inançla hayata katılan biri; bir adım değil, hayatın tamamında önde olur.