Partnerinizin kaçıngan davranmasını nasıl önlersiniz? Uzmanından 7 öneri
Partnerinizin kaçıngan davranmasını nasıl önlersiniz? Uzmanından 7 öneri

Birçok kişi, harika başlayan bir ilişkide partnerinin zamanla duygusal olarak geri çekildiğini deneyimlemiştir. Bu duruma daha çok “kaçıngan bağlanma stiline” sahip bireylerde rastlanır. Ancak, bağlanma stili kaçıngan olmayan bir kişinin de böyle davranışlar göstermesi olasıdır.

Sağlıklı bir romantik ilişkide, taraflar ortak bir duygusal alan yaratır ve bu alanı birlikte düzenlerler. Duygusal denge sağlandığında, her iki taraf da daha rahat hisseder ve etkileşimden keyif alır. Bu sistemin temelinde ise kaygı yatar. Kaygı, ideal düzeyde bulunduğunda bizleri motive eder ve performansımızı artırır. Ancak aşırı seviyelere çıktığında ikili ilişkileri zedeleyebilir.
Bağlanma sistemi de aslında bir kaygı yönetim mekanizmasıdır. Küçük bir çocuk, bir süre çevreyi keşfeder, ancak kaygısı arttığında güvenli liman olarak gördüğü ebeveynine geri döner. Ebeveyn, çocuğun kaygısını ”ideal düzeyde tutabilen” bir ortam sağlar. Kaygı azaldığında çocuk tekrar keşfe çıkar. Bu döngü, yetişkinlikte de devam eder, ancak bu sefer güvenli bağlanma noktası ebeveyn yerine arkadaşlar ve romantik partnerler olur.
Her ne kadar açıkça konuşulmasa da, yakın ilişkilerde taraflar arasında gizli bir anlaşma vardır: Her iki taraf da birbirinin endişe düzeyini azaltabilecek, yani güvenli bir duygusal alan sağlayabilecek kapasitede olmalıdır.
Ancak bu “gizli anlaşmayı” kabul etmeyen bir taraf (A kişisi), diğer tarafın (B kişisi) fazla kaygı içeren yaklaşımına karşı savunmaya geçebilir. Çünkü A kişisi, B’nin kaygısını yatıştırmak için onu hissetmek zorundadır ve bu duygusal yükü kaldırmak istemeyebilir.
Bu durumda A kişisinin sergileyebileceği davranışlar şunlardır:Geri çekilme: İlişkiden duygusal olarak uzaklaşma.Yok sayma: Kaygıya neden olan konuyu görmezden gelme veya mesajlara yanıt vermeme.Kaçınma: Fiziksel olarak bir araya gelmekten kaçınma.Keskin kopuş: İlişkiyi aniden bitirme.Yansıtma: Konuyu gündeme getiren kişiyi suçlayarak karşı saldırıya geçme.Yabancılaştırma: Sert ya da kırıcı davranarak karşı tarafı uzaklaştırma.Öfke: Kaygıyı hissetmek yerine öfkeyle tepki verme.
Bu davranışlar genellikle kaçıngan bağlanma stiline sahip kişilerde görülse de, güvenli, kaygılı (preoccupied) ya da korkulu (fearful) bağlanma stillerine sahip bireyler de aşırı kaygıyla karşılaştıklarında benzer tepkiler verebilir.
Özellikle kaygılı bağlanan bireyler, kendilerinden daha kaygılı biriyle ilişki kurmaktan kaçınır. Yani “ihtiyaçlı” bir kişi, daha da ”ihtiyaçlı” biriyle karşılaştığında ondan hızla uzaklaşır. Çünkü biriken kaygıyı kimin ideal düzeyde tutacağı belirsizdir.
İlişkide kaygı yaratan bazı davranışlar şunlardır:
Erken bağlanma: Karşı taraf hazır olmadan yoğun duygularını ifade etme.Aşırı kendini açma: Özellikle kişisel sorunları (örneğin maddi durum) fazlaca paylaşma.Aşırı yakınlık isteği: Karşı tarafın alanını ihlal edecek şekilde fiziksel yakınlık talebi.Sürekli iletişim: Mesaj, arama ya da e-posta ile neredeyse kesintisiz bir iletişim kurma çabası.Sürekli onay arama: İlişki hakkında sık sık konuşmak ve karşılıklı duyguları sürekli teyit etme isteği.Aşırı hayranlık: Partneri sürekli övme, sık sık aşkını dile getirme.Yakınma ve sitem: Partnerin ilgisini çekmek amacıyla şikayet etme ya da davranışlarını sorgulama.
Peki daha kaygılı olan tarafsanız ve partnerinizin uzaklaşma olasılığını azaltmak istiyorsanız ne yapmalısınız?
Psychology Today’e konuşan klinik psikolog Hal Shorey, 7 öneri sıraladı:

Kaygınızı partnerinizin yönetmesini beklemeyin. İlk adım, kendi iç dengenizi sağlamaktır.
Kendinizden daha az bahsedin. Aşırı kendini açıklama, genellikle kaygıyı azaltma çabasıdır.
Karşı tarafa alan tanıyın. Onun sizi özlemesi için zaman ve mesafe bırakın.
Mesajları ve aramaları azaltın. Partnerinizin gününü kendi halinde geçirmesine izin verin.
Kendinize güvenin. Sürekli onay alma ihtiyacı duymadan ilişki içinde güvende hissetmeye çalışın.
Biraz gizem yaratın. Karşı tarafın sizi merak etmesine fırsat tanıyın.
 Sürekli şikayet etmek yerine neye ihtiyacınız olduğunu açıkça belirtin. Bu sınırlar ihlal edilirse, kendinizi korumak için geri çekilin.

Unutmayın, eğer karşınızdaki kişi güçlü bir kaçıngan bağlanma stiline sahipse, siz ne kadar sağlıklı davranırsanız davranın uzaklaşabilir. Bu sizin suçunuz değildir. Ancak kişi esnekse ve ilişkiyi sürdürmeye değer görünüyorsa, uzman stratejilerini uygulamak ilişkiyi kurtarabilir. En azından, sürecin sonunda kendinizi suçlamaz, elinizden geleni yapmanın verdiği iç huzurla yolunuza devam edebilirsiniz.