Yeni bir araştırmaya göre, orta yaşta pozitif bir yaşam sürdürmek hafıza kaybı riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
University College London (UCL) öncülüğünde yürütülen ve Aging Mental Health dergisinde yayımlanan kapsamlı araştırmada, 50 yaş üstü 10 binin üzerinde kişinin 16 yıl boyunca refah ve hafıza durumları incelendi.Çalışmada, daha yüksek refah seviyesine sahip olan bireylerin hafıza testlerinde daha iyi sonuçlar elde ettiği ve hayatlarını daha bağımsız şekilde yönettikleri görüldü. Araştırmaya katılanlardan, kontrol, haz ve özerklik gibi yaşam kalitesine dair unsurlar da değerlendirildi.Klinik psikoloji profesörü olan çalışmanın ortak yazarı Joshua Stott, araştırmaya dair yaptığı açıklamada, “Bu çalışma, zaman içinde esenlik ve hafıza arasındaki etkileşimi anlama yolunda önemli bir adım. Bulgularımız ön bulgular olsa da, hafıza gibi beyin sağlığı üzerinde psikososyal etkilerin önemini gösteriyor” dedi.2002’de başlayan uzun soluklu çalışmada katılımcılar, her iki yılda bir on kelimeyi hatırlama becerilerini test eden hafıza testlerine tabi tutuldu. Ayrıca, yaşamdan aldıkları keyif, kontrol duyguları ve bağımsızlıkları da anketlerle ölçüldü.Bu araştırma, 50 yaş üstü olup kendini mutlu ve tatmin olmuş hissedenlerin zamanla daha iyi bir hafızaya sahip olduğunu gösteriyor. Fiziksel aktivite eksikliği, depresyon ve sosyal izolasyon gibi 14 önemli risk faktörü demansla bağlantılı; bu çalışmanın sonuçları da refahın bilişsel sağlık üzerindeki olumlu etkilerini destekliyor.Araştırmaya katkı verenlerden Washington Üniversitesi’nden yardımcı doçent Dr. Emily Willroth ise, elde edilen bulguların gelecekteki çalışmalara ışık tutacağını vurgulayarak, “Yaşlanan nüfusun bilişsel sağlığını korumaya yönelik stratejilerin geliştirilmesine katkıda bulunmasını umuyoruz” diye konuştu.Araştırmacılar, elde ettikleri sonuçların olumlu yönde bir ilişki gösterdiğini ancak bu ilişkinin nedenlerinin tam anlamıyla anlaşılabilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Ayrıca, sosyoekonomik durum, yaşam tarzı ve yaş gibi değişkenlerin de refah ve hafıza üzerindeki etkisinin detaylı şekilde ele alınması gerektiği vurgulandı.Alzheimer’s Research UK ve Tıbbi Araştırma Konseyi tarafından desteklenen çalışmanın, gelecekteki sağlık politikalarına yön verebileceği belirtiliyor.